Genel Af ve Özel Af Nedir?

İçindekiler

Genel Af nedir? Özel Af nedir? Genel Af ve Özel Af farkları

Ceza hukuku kapsamında önemli bir kavram olan af, belirli şartların gerçekleşmesi hâlinde cezai yaptırımların ortadan kaldırılmasını sağlayan bir müessesedir. Türk Ceza Kanunu’nun 65. maddesinde düzenlenen af, genel af ve özel af olmak üzere ikiye ayrılır. Bu yazıda, genel af ve özel af kavramlarının hukuki niteliği, yetki alanları, sonuçları ve özel hukukla ilişkisi detaylı şekilde ele alınmaktadır.

Genel Af Nedir?

Genel af, ceza yargılaması sürecinde yer alan kamu davasının düşmesine veya verilmiş bir ceza mahkumiyetinin tüm hukuki sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmasına neden olan bir yasama işlemidir. Türk Ceza Kanunu’nun 65/1. maddesinde yer verilen bu düzenleme, hem kesinleşmiş mahkumiyet kararlarını hem de yargılaması devam eden ceza davalarını kapsayabilir.

Genel af, şu şekillerde uygulanabilir:

  • Tüm suçları kapsayacak şekilde genel bir düzenleme yapılabilir.
  • Belirli suçlar yönünden sınırlı olarak da düzenlenebilir.

Genel affın en belirgin özelliği, suçun kamu hukuku yönünden tamamen hükümsüz hâle gelmesidir. Bu durum, kişinin sabıka kaydının silinmesini ve mahkumiyetin oluşturduğu tüm cezai sonuçların ortadan kalkmasını sağlar.

Özel Af Nedir?

Özel af, kesinleşmiş bir hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edilmemesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Türk Ceza Kanunu’nun 65/2. maddesinde yer alan düzenlemeye göre, özel af kapsamında şunlar mümkün hale gelir:

  • Cezanın cezaevinde infaz edilmesinden tamamen vazgeçilebilir.
  • Cezanın infaz süresi kısaltılabilir.
  • Hapis cezası, adli para cezasına çevrilebilir.

Bu yönüyle özel af, cezanın hukuki varlığını sona erdirmemekle birlikte, infazını ortadan kaldıran veya hafifleten bir düzenlemedir.

Genel ve Özel Af Yetkisi Kimde?

Genel af ve özel af çıkarma yetkisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) ait yasama yetkileri kapsamındadır. Anayasa’nın ilgili hükümlerine göre, bu yetki sadece TBMM’nin nitelikli çoğunlukla kabul edeceği bir yasa ile kullanılabilir.

Ancak Anayasa’nın 104. maddesi uyarınca, Cumhurbaşkanına tanınan sınırlı bir af yetkisi de bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı, sadece sürekli hastalık, sakatlık veya yaşlılık (kocama) nedeniyle cezanın kaldırılması veya hafifletilmesi yönünde bir karar verebilir. Bu yetki:

  • İdari nitelikli bireysel bir af yetkisidir.
  • Sadece belirli kişiler için kullanılabilir.
  • Yasama işlemi olmadığından, genel veya sınırlı suç gruplarına yönelik uygulanamaz.

Dolayısıyla Cumhurbaşkanı’nın af yetkisi, yalnızca bireysel durumlarla sınırlıdır ve genel ya da özel af kapsamında TBMM’nin yasama yetkisine alternatif oluşturmaz.

Af Kararının Özel Hukuk Üzerindeki Etkisi

Genel ya da özel af kararı, ceza yargılaması ve cezanın infazı açısından sonuç doğursa da, suçtan zarar görenin özel hukuk yollarına başvurma hakkını ortadan kaldırmaz. Başka bir deyişle:

  • Hiçbir af türü, suçun işlendiği gerçeğini ortadan kaldırmaz.
  • Mağdur olan kişiler, uğradıkları zarara ilişkin olarak maddi ve manevi tazminat davaları açma haklarını her zaman kullanabilirler.
  • Bu haklar, Borçlar Kanunu çerçevesinde ve ilgili zaman aşımı süreleri içinde talep edilebilir.

Bu yönüyle af kurumu, sadece kamu hukuku kapsamında sonuç doğurur; özel hukuk ilişkilerini ve bireysel zararların tazminine dair talepleri etkilemez.

Affın Mali Sonuçları: Adli Para Cezası ve Müsadere Edilen Eşyalar

Türk Ceza Kanunu’nun 74. maddesine göre, affa konu olan bir ceza veya hüküm nedeniyle daha önce ödenmiş olan adli para cezaları ya da müsadere edilen eşyalar, af sonrasında kişiye geri verilmez.

Bu bağlamda:

  • Genel veya özel af nedeniyle verilen para cezaları geri alınamaz.
  • Müsadere edilen malvarlığı değerleri iade edilmez.
  • Bu düzenleme, affın geriye yürümeyeceğini ve infaz edilmiş cezaların geri talep edilemeyeceğini gösterir.

Genel af ve özel af, Türk ceza hukuku sisteminde önemli yer tutan, suç ve ceza ilişkisini çeşitli yönlerden etkileyen müesseselerdir. Af; ceza yargılamasını sona erdirebilir, cezanın infazını ortadan kaldırabilir ve kişinin sabıka kaydını silebilir. Ancak suçun işlendiği gerçeğini ortadan kaldırmadığı gibi, mağdurun özel hukuk yollarına başvurmasını da engellemez. Bu nedenle af kurumları, ceza hukukunun yanında özel hukuk alanında da etkileri olan çok yönlü düzenlemelerdir.

Türkiye’de Genel ve Özel Af Yetkisi: Anayasal ve Yasal Düzenlemeler

Genel af ve özel af, ceza hukukunun kamu gücü tarafından yürütülen cezalandırma yetkisini sınırlayan istisnai hukuki mekanizmalardır. Bu af türleri, Türk hukuk sisteminde hem anayasal hem de yasal düzeyde düzenlenmiş olup, belirli şartlara bağlı olarak uygulanabilir. Peki, Türkiye’de genel ve özel af nasıl ve kim tarafından çıkarılabilir? Hangi suçlar bu kapsamda dışarıda tutulmuştur? Bu soruların yanıtlarını aşağıda detaylı olarak bulabilirsiniz.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) Af Yetkisi

Anayasa’nın 87. maddesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) genel af ve özel af ilan etme yetkisini tanımaktadır. Ancak bu yetki, sıradan bir çoğunlukla değil, nitelikli bir çoğunlukla kullanılabilir. Anılan maddeye göre: TBMM, üye tam sayısının beşte üç (3/5) çoğunluğu ile genel ve özel af ilanına karar verebilir.

Bu oran, mevcut 600 milletvekilinden en az 360’ının kabul oyunu gerektirir. Yani genel ya da özel af düzenlemesinin yasalaşabilmesi için, geniş bir siyasal mutabakat sağlanmalıdır. Bu durum, af gibi kamu düzenini doğrudan ilgilendiren önemli bir konuda toplumsal ve siyasi meşruiyetin güçlendirilmesini hedefler.

Cumhurbaşkanının Af Yetkisi: Bireysel ve İstisnai Nitelik

Anayasa’nın 104. maddesinde, Cumhurbaşkanına özel bir af yetkisi tanınmıştır. Ancak bu yetki, yasama fonksiyonu kapsamında değil, idari nitelikli bireysel bir karar olarak değerlendirilir. Cumhurbaşkanı yalnızca şu hâllerde bireyler lehine özel af uygulayabilir:

  • Sürekli hastalık,
  • Sakatlık (engellilik),
  • Kocama (yaşlılık).

Bu durumlar var olduğunda, mahkumiyet hükmü verilen kişinin cezası hafifletilebilir veya tamamen kaldırılabilir. Ancak bu af yetkisi, yalnızca bireysel nitelikte kullanılabilir; belirli suç grupları veya tüm hükümlüler hakkında genel geçer bir sonuç doğurmaz. Yani Cumhurbaşkanının af yetkisi, TBMM’nin sahip olduğu yasama nitelikli af yetkisinden tamamen farklıdır ve çok daha sınırlıdır.

Anayasaya Göre Affa Konu Edilemeyecek Suçlar: Orman Suçları

Her ne kadar genel ve özel af, yasama organının takdirine bağlı olarak geniş kapsamlı düzenlemelere konu edilebilse de, Anayasa bazı suçları af kapsamı dışında tutmuştur. Anayasa’nın 169. maddesi, orman suçları bakımından özel bir istisna getirmektedir. Buna göre: Ormanları yakmak, yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar, genel ve özel af kapsamına alınamaz.

Bu hüküm gereği, TBMM’nin veya Cumhurbaşkanının af yetkisi, orman suçlarını hiçbir şekilde kapsayamaz. Bu anayasal sınırlama, çevre ve doğa koruma ilkelerinin hukuki düzeyde güvence altına alınmasını sağlamaktadır.

Türk Ceza Kanunu’nda Af Düzenlemesi

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 65. maddesi, af konusunu doğrudan düzenleyen temel hükümleri içermektedir:

  • 65/1. madde genel affı, yani kamu davasının düşmesine veya ceza mahkumiyetinin tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına yol açan düzenlemeleri ifade eder.
  • 65/2. madde ise özel affı, yani cezanın infaz edilmemesi, infaz süresinin kısaltılması veya cezanın para cezasına çevrilmesi gibi sonuçları doğuran işlemleri kapsar.

Bu düzenlemelerle, af müessesesi hem anayasal hem de yasal düzeyde tanımlanmış ve sınırları çizilmiştir.

Türk hukuk sisteminde genel ve özel af, toplumsal barış, cezaların infazında insani ve vicdani yaklaşımlar gibi çeşitli hukuki, sosyal ve siyasal gerekçelerle gündeme gelebilen istisnai kurumlardır. Ancak bu yetkilerin kullanılmasında hem Anayasa hem de Türk Ceza Kanunu çeşitli sınırlamalar ve usuller öngörmektedir. TBMM’nin nitelikli çoğunlukla karar vermesi, Cumhurbaşkanının sadece bireysel durumlara özgü af yetkisi kullanabilmesi ve orman suçlarının açıkça af kapsamı dışında tutulması, bu sınırlamaların başlıca örnekleridir.

Af düzenlemeleri, ceza hukukunun kamu hukuku boyutunu etkilese de, mağdurların özel hukuk yollarına başvurma hakkını ortadan kaldırmaz. Bu nedenle, af kurumları sadece ceza hukuku değil, aynı zamanda toplumsal vicdan, çevre koruma ve hukuk devleti ilkeleri açısından da dikkatle ele alınmalıdır.

Genel Af mı, Özel Af mı? Affın Türü Kapsamına Göre Değil, Hukuki Etkisine Göre Belirlenir

Ceza hukukunda “af” kurumu, devletin cezalandırma yetkisini sınırlayan istisnai bir mekanizma olarak öne çıkar. Ancak af türleri arasında ayrım yapılırken sıkça karşılaşılan bir yanılgı, bu ayrımın yalnızca af kapsamına giren kişi sayısına göre yapıldığı yönündedir. Oysa affın genel af mı yoksa özel af mı olduğu, af düzenlemesinin hukuki sonuçlarına bakılarak belirlenir; kapsamına giren suç veya kişi sayısına göre değil.

Affın Niteliğini Belirleyen Temel Ölçüt: Suçun Hukuki Neticelerine Etkisi

Bir af düzenlemesinin “genel af” sayılabilmesi için, affın yalnızca belirli sayıda kişiyi kapsaması gerekmez. Hatta yalnızca bir suça ilişkin olarak düzenlenmiş bir genel af dahi mümkündür. Buradaki esas kriter, affın cezai sonuçlar üzerindeki kapsamlı etkisidir. Affın bir suçun hukuki sonuçlarını bütünüyle ortadan kaldırması, yani:

  • Kamu davasının düşmesine neden olması,
  • Ceza mahkumiyetinin tüm hukuki neticelerini hükümsüz hale getirmesi,

durumlarında söz konusu af, genel af niteliği taşır. Dolayısıyla, örneğin yalnızca “kasten insan öldürme” suçuna dair bir genel af yasası çıkarılması mümkündür. Bu durumda, sadece bu suçu işlemiş ve yargılanmakta olan veya hüküm giymiş kişiler bu aftan yararlanabilir. Ancak af, tüm cezai sonuçları silmekteyse, bu, kapsamı sınırlı olsa bile teknik olarak genel aftır.

Özel Afın Özellikleri: Cezayı Hafifletir, Hukuki Sonuçları Sürdürür

Özel af, genel affa kıyasla daha sınırlı etkiler doğurur. Bu af türü:

  • Hapis cezasının infaz süresini kısaltabilir,
  • Cezaevinde infaz edilmeyecek şekilde cezanın kaldırılmasını sağlayabilir,
  • Bazı durumlarda hapis cezasını adli para cezasına çevirebilir.

Ancak özel af, mahkumiyet kararının doğurduğu hukuki sonuçları ortadan kaldırmaz. Yani suç sabıkalı olarak kayıtlarda kalır, kamu haklarından yoksunluk gibi yaptırımlar devam eder. Özel af, bazen yalnızca bir kişiye özgü olarak uygulanabilirken, bazı durumlarda ise belirli suçlar ve hükümlüler için toplu özel af niteliğinde düzenlemeler yapılabilir.

Örnek: 4616 Sayılı Şartla Salıverme Kanunu

Bu yasa, toplu özel af düzenlemelerinin tipik bir örneğidir. Zira bu yasa ile belirli suç tiplerinden hüküm giymiş kişilerin cezalarından 10 yıl indirim yapılmış ve ardından suç işlememe şartıyla şartla tahliye imkânı tanınmıştır. Ancak bu düzenleme, ceza mahkumiyetinin ortadan kaldırılmasına değil, sadece cezanın infazına ilişkin bir düzenleme içerdiğinden, teknik olarak özel af kapsamındadır.

Genel Af ile Özel Af Arasındaki Temel Farklar

KriterGenel AfÖzel Af
Ceza Mahkumiyetinin SonuçlarıTüm sonuçlarıyla ortadan kalkarSadece infaza ilişkin sonuçlar kalkar
Kamu DavasıDüşerDüşmez
Adli Sicil KaydıSilinirDevam edebilir
Uygulama AlanıHem hapis hem adli para cezalarını kapsayabilirSadece hapis cezalarına uygulanabilir
Memnu HaklarTamamen iade edilirAyrı bir yargı kararı (memnu hakların iadesi) gerekir

Özel Aftan Yararlanan Kişilerde Hak Kısıtlamaları Devam Edebilir

Özel af, suçun sabıkaya yansımasını önlemediği için, kişinin hukuki statüsünde bazı kısıtlamalar devam eder. Örneğin; yağma (gasp) suçu işlemiş bir kişi, özel af düzenlemesi ile cezaevinden tahliye edilmiş olsa bile, memnu hakların iadesine dair mahkeme kararı olmaksızın milletvekili olamaz. Bu durum, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 11. maddesi kapsamında açıkça belirtilmiştir. Oysa aynı kişi genel affa uğramış olsaydı, bu tür hak yoksunlukları da ortadan kalkmış olurdu.

Sonuç: Affın Türü Etkisine Göre Tanımlanır, Kapsama Göre Değil

Ceza hukuku bakımından genel af ile özel af arasındaki ayrım, kapsamın genişliği değil, yarattığı hukuki sonuçlarla ilgilidir. Affın teknik olarak nasıl nitelendirileceği, hem yargı kararları hem de bireylerin hakları açısından büyük önem taşır. Bu nedenle:

  • Suçun tüm sonuçlarıyla silinmesi hedefleniyorsa, bu genel aftır.
  • Sadece infazın etkilenmesi ve diğer hukuki sonuçların devam etmesi söz konusuysa, bu özel af niteliğindedir.

Af düzenlemelerinin hukuki niteliği doğru tespit edilmediği takdirde, mağdurların tazminat haklarından kamu görevine atanma şartlarına kadar pek çok konuda yanlış uygulamalara sebebiyet verilebilir. Bu nedenle affın türü belirlenirken sadece yasada yer alan genel ifadeler değil, hukuki sonuçlar ve uygulama alanları da dikkate alınmalıdır.

Genel Affın Koşulları ve Sonuçları Nelerdir?

Genel af, tek bir suç tipine ilişkin olarak çıkartılabileceği gibi, birçok suçu veya bütün suçları kapsayacak şekilde geniş çaplı olarak da düzenlenebilir. Af kanunlarının kapsamı, affedilen suçun türüne, fiilin işlendiği tarihe, faile, infaz durumuna ya da cezanın niteliğine göre sınırlanabilir veya genişletilebilir.

Genel Af Türleri: Koşulsuz ve Koşullu Genel Af

Genel af düzenlemeleri, affın mutlak şekilde uygulanıp uygulanmadığına göre iki farklı kategoriye ayrılabilir:

Koşulsuz (Mutlak) Genel Af

Koşulsuz genel af, affın herhangi bir şarta bağlanmaksızın uygulanmasıdır. Bu tür düzenlemelerde, ilgili suçları işlemiş olan sanık veya hükümlülere hiçbir yükümlülük getirilmeden cezai sorumlulukları ve mahkumiyetin tüm sonuçları ortadan kaldırılır. Yargılama aşamasındaki kişiler hakkında kamu davası düşer; kesinleşmiş cezalar infaz edilmeden ortadan kalkar.

Koşullu (Şartlı) Genel Af

Şartlı genel af, affın uygulanmasının belirli koşullara bağlandığı durumları ifade eder. Bu koşullar:

  • Suçtan zarar gören mağdurun maddi veya manevi zararının tazmini,
  • Müsadere edilen eşyaların veya suç geliri olan malların iadesi,
  • Belirli bir denetim süresinde yeniden suç işlememe şartı,
  • Aranan kişilerin belirli süre içerisinde kolluk kuvvetlerine teslim olmaları gibi durumlar olabilir.

Koşullar yerine getirilmeden genel affın sonuçlarından faydalanmak mümkün değildir. Bu yönüyle şartlı genel af, bir nevi ceza hukukunun “şartlı erteleme” anlayışına benzerlik göstermektedir.

Kısmi Genel Af Nedir?

Kısmi genel af, tüm suçları değil; belirli suç tiplerini veya suçluları kapsayan, diğerlerini kapsam dışı bırakan genel af düzenlemeleridir. Af kapsamına alınmayan suçlar yasa metninde açıkça belirtilir. Örneğin:

  • Tekerrür hükümlerinin uygulandığı suçlular,
  • Uyuşturucu madde ticareti suçu işleyenler,
  • Terör suçları, çocuk istismarı gibi katalog suçlar, kısmi genel af dışında bırakılabilir.

Türkiye’de çıkarılmış pek çok genel af yasası bu kapsamda değerlendirilmekte olup, kısmi genel af, tarihsel olarak en sık başvurulan af biçimi olmuştur.

Genel Affın Ceza Hukuku Bakımından Sonuçları

Genel af, yalnızca cezanın infazını değil, cezanın ve mahkumiyetin doğurduğu tüm hukuki sonuçları ortadan kaldırır. Bu doğrultuda genel affın başlıca sonuçları aşağıda sıralanmıştır:

Soruşturmaların Takipsizlikle Sonuçlanması

Affa konu suçlar bakımından, soruşturma aşamasında olan dosyalar için Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar verilir. Bu kararla birlikte ceza yargılaması başlamadan sona erer.

Kamu Davalarının Düşmesi

Mahkemelerde görülmekte olan ceza davaları, genel af nedeniyle düşme kararı ile sona erdirilir. Bu karar, mahkemenin esas hakkında hüküm kurmasına gerek kalmaksızın verilir.

Kesinleşmiş Mahkumiyetlerin Hükümsüz Hale Gelmesi

Genel af, kesinleşmiş cezaların infazını ortadan kaldırdığı gibi, bu mahkumiyetlerin hukuki sonuçlarını da hükümsüz hale getirir. Bu bağlamda, ilgili kişi sabıka kaydı bakımından temizlenmiş sayılır.

Adli Sicil Kaydının Silinmesi (Arşiv Kaydına Alınması)

5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun geçici 9. maddesi uyarınca, genel affa uğramış cezalar adli sicil kaydından silinir ve yalnızca arşiv kaydına alınır. Bu, ilgili kişinin sabıkasız sayılması anlamına gelir; ancak kayıt, istatistik ve bazı güvenlik taramaları açısından arşivlerde tutulur.

Tekerrür Hükümlerinin Uygulanamaması

Genel affa uğramış bir mahkumun tekrar suç işlemesi halinde, yeni suç için tekerrür hükümleri uygulanamaz. Ancak hükümlünün yeniden suç işlemesi durumunda cezanın ertelenmesi söz konusu olabilir; fakat HAGB (hükmün açıklanmasının geri bırakılması) kararı verilmesi mümkün değildir. Bu hususta HAGB hakkında yazılmış olan makalemizi inceleyebilirsiniz.

Disiplin Cezalarının İptali

Kamu görevlileri hakkında verilmiş olan disiplin cezaları, eğer mahkumiyet kararına dayanıyorsa, genel afla birlikte ortadan kalkar. Ancak disiplin cezası başka bir nedene dayanıyorsa, genel af bu cezayı etkilemez.

Cezaevinde Bulunanların Tahliyesi

Genel af yasalaştığında, infaz kurumlarında bulunan tüm hükümlüler ve tutuklular, yasa kapsamında kalmaları halinde derhal tahliye edilir. Bu tahliye herhangi bir mahkeme kararına gerek kalmaksızın infaz savcılığı aracılığıyla gerçekleştirilir.

Genel Af Şahıslara Değil, Suçlara Yönelik Bir Yasama İşlemidir

Genel af, bireyleri değil; işlenen suçları esas alan bir yasal düzenlemedir. Yani genel affın kapsamına giren kişiler, sadece ilgili suçu işledikleri için değil, bu suçun genel af kapsamında yer alması sebebiyle affa tabi tutulur.

Bu nedenle genel af, suçun niteliğine ve işlendiği tarihe göre uygulanır. Af, bireysel kararlarla değil, kanunla ve eşitlik ilkesi çerçevesinde yürürlüğe girer.

Genel Affın Geriye Etkisi (Retrospektif Uygulama)

Genel af, geriye etkili (retroaktif) olarak uygulanır. Yani af kanunu yürürlüğe girdiğinde geçmişte işlenmiş olan ve henüz kesin hükümle sonuçlanmamış ya da infazı devam eden cezaları kapsar. Böylece suçun tüm cezai sonuçları geçmişe yönelik olarak ortadan kaldırılmış olur.

Özel Af Nedir? Bireysel ve Toplu Özel Af Türleri, Koşulları ve Hukuki Sonuçları

Özel af, ceza hukukunda affın bir türü olarak, sadece belirli kişilere veya belirli suçlara yönelik olarak uygulanan, cezanın infaz sürecini veya şeklini etkileyen bir af düzenlemesidir. Özel af, genel aftan farklı olarak, ceza mahkumiyetini tamamen ortadan kaldırmaz; yalnızca mahkumiyetin infazına yönelik düzenlemeler getirir. Bu nedenle, özel af, ceza hukukunun infaz hukukunu ilgilendiren yönüyle öne çıkar.

Özel Affın Cezanın İnfazı Üzerindeki Etkileri

Özel af uygulamaları, cezanın infaz rejimini doğrudan etkiler ve bu durum üç farklı şekilde ortaya çıkabilir:

  • Hükümlünün cezaevinde kalan hapis süresinin tamamen ortadan kaldırılması, yani hükümlünün tahliye edilmesi,
  • Ceza infaz süresinin belirli bir oranda azaltılması suretiyle cezadan kısmi muafiyet sağlanması,
  • Hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi yoluyla cezanın infaz şeklinde değişiklik yapılması.

Bu yöntemlerden hangisinin uygulanacağı, çıkarılan özel af yasasının içeriğine ve affa konu kişinin durumuna göre belirlenir.

Özel Af Türleri: Bireysel ve Toplu Özel Af

Özel af, uygulama biçimine göre iki temel kategoriye ayrılmaktadır: bireysel özel af ve toplu özel af.

Bireysel Özel Af

Bireysel özel af, affın yalnızca belirli bir kişi veya birkaç kişiye yönelik olarak uygulanmasıdır. Bu affın kapsamı net şekilde belirlenir; ilgili kişinin kimliği, hangi suçtan dolayı mahkum olduğu ve ne şekilde af uygulandığı detaylı biçimde açıklanır.

Bireysel özel af, genellikle Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa’nın 104. maddesi uyarınca “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama” gibi nedenlere dayanılarak uygulanır. Örneğin, ağır sağlık sorunları yaşayan bir mahkumun Cumhurbaşkanı kararıyla cezaevinden çıkarılması, bireysel özel af kapsamında değerlendirilir.

Toplu Özel Af

Toplu özel af, birey isimleri belirtilmeksizin, belirli suç tiplerini veya ceza kategorilerini kapsayan, genel düzenleme niteliğinde olan bir özel af biçimidir. Bu tür aflarda, ceza indirimine uğrayan ya da infazdan muaf tutulan kişilerin isimleri değil, hangi suçlar veya hangi cezaların kapsamda olduğu belirtilir.

Toplu özel af, yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kanun yoluyla düzenlenir. Bu af türü sayesinde Meclis, belirli suç tiplerine yönelik ceza indirimleri yapma veya infazı sona erdirme yetkisini kullanabilir.

Örneğin:

  • İnsan öldürme, gasp, uyuşturucu ticareti gibi suçları kapsayıp,
  • Cinsel saldırı veya çocuk istismarı gibi suçları kapsam dışında bırakmak suretiyle çıkarılan bir af düzenlemesi, toplu özel af niteliğindedir.

Yine 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişimine katıldıkları gerekçesiyle TCK m.314/2 kapsamında silahlı terör örgütü üyeliğinden mahkum edilen kişilerin cezalarının infazına, TBMM tarafından çıkarılan bir yasa ile son verilmesi halinde, bu durum da toplu özel af örneği olarak kabul edilir.

Özel Affın Hukuki Sonuçları Nelerdir?

Özel af, ceza hukuku bakımından yalnızca infaz sürecini veya biçimini değiştiren bir müessese olduğundan, mahkumiyetin varlığını ve bu mahkumiyetin doğurduğu diğer tüm hukuki sonuçları ortadan kaldırmaz. Bu yönüyle, özel affın sonuçları şu şekilde özetlenebilir:

Mahkumiyetin Devamı

Özel af, cezanın infazını etkiler, ancak mahkumiyet kararını ortadan kaldırmaz. Bu nedenle özel aftan yararlanan kişi, adli sicil kaydında “mahkum” sıfatını taşımaya devam eder. Bu mahkumiyetin doğurduğu tüm hukuki ve idari sonuçlar (örneğin kamu haklarından yoksunluk, memuriyete engel halleri vs.) geçerliliğini korur.

Mutlaka Mahkumiyet Kararı Gereklidir

Özel affın uygulanabilmesi için, ilgili kişi hakkında mahkeme tarafından verilmiş kesinleşmiş bir ceza mahkumiyeti bulunmalıdır. Henüz soruşturma veya kovuşturma aşamasındaki dosyalarda özel af doğrudan uygulanmaz. Ancak özel af düzenlemesinin yürürlüğe girmesinden sonra yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine karar verilirse, bu kişi özel affın sonuçlarından faydalanabilir.

Tekerrür Hükümleri Uygulanabilir

Özel affa uğramış bir kişi yeniden suç işlediğinde, geçmiş mahkumiyeti tekerrür hükümlerine esas alınabilir. Yani mahkeme, failin sabıkalı olmasını dikkate alarak daha ağır bir ceza öngörebilir. Bu durum, özel affın, genel aftan farklı olarak cezai sicili silmemesi nedeniyle ortaya çıkar.

Cezanın Ertelenmesi ve HAGB Kararları Verilebilir

Özel aftan yararlanmış bir kişi ilerleyen dönemde başka bir suç işlerse, mahkeme bu kişi hakkında cezanın ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verebilir. Bu, özel affın yargılamayı sona erdirmemesi ve mahkumiyet kararını ortadan kaldırmamasıyla doğrudan ilişkilidir.

Sonuç: Özel Af Kime ve Ne Zaman Uygulanır?

Özetlemek gerekirse, özel af; sadece mahkumiyet kararı verilmiş kişilere uygulanabilen, cezanın infaz süresini ya da şeklini değiştiren, ancak sabıka kaydını ve mahkumiyetin hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmayan bir aff türüdür. Bireysel veya toplu olarak düzenlenebilir ve Türkiye’de en çok uygulanan af biçimlerinden biridir. Ceza hukukunun infaz boyutunda ciddi etkiler doğurmasına rağmen, bireylerin hukuki durumları üzerindeki etkisi sınırlıdır.

Af düzenlemesi, genel af, özel af ve diğer hususlar hakkında detaylı bilgi almak için tarafımızla iletişime geçebilirsiniz.

Mersin Ceza Avukatı olarak, ceza hukuku kapsamında hizmet sunduğumuz çalışma alanlarımıza göz atabilirsiniz.