Haciz nedir? Takip kesinleştikten sonra borcunu ödemeyen borçlunun malvarlığına el konularak alacaklının tahsilatının sağlanması işlemine haciz denir. Haciz, yalnızca alacaklının talebiyle başlatılabilir; icra daireleri, alacaklının istemi olmadan kendiliğinden hacze karar veremez. Borçluya ödeme emri tebliğ edildikten sonra, alacaklı en geç bir yıl içinde haciz talebinde bulunmalıdır. Aksi takdirde icra takibi işlemden kaldırılır ve alacaklı, yeniden takip başlatmak zorunda kalabilir. Haciz işlemi, yalnızca takibin yapıldığı icra dairesinin yetki sınırları içinde bulunan mallar için geçerlidir.
Borçlunun başka şehir veya bölgelerde bulunan malvarlığına haciz uygulanabilmesi için, ilgili yer icra dairesine talimat yazısı gönderilerek işlem yapılması gerekir. Ancak maaş, ücret ve benzeri düzenli gelirlerin haczinde, borçlunun bu geliri nerede elde ettiğinin bir önemi yoktur. Borçlunun çalıştığı kuruma yazı yazılarak doğrudan maaş haczi uygulanabilir ve borçlunun gelirinden kesinti yapılarak alacaklının tahsilatı sağlanır. Bu süreçte haciz işlemlerinin usule uygun şekilde ve zamanında yürütülmesi, alacaklının hakkını etkin biçimde kullanabilmesi açısından büyük önem taşır.
Haciz nedir? Haciz talebi nedir?
Takip kesinleşmesine rağmen borcunu ödemeyen borçlunun malvarlığı, haciz süreci yoluyla paraya çevrilerek alacaklının alacağı tahsil edilir. Ancak icra takibinin kesinleşmesi, icra dairesinin malları kendiliğinden haczetmesi için yeterli değildir. Haczin uygulanabilmesi, alacaklının açık talebine bağlıdır; icra müdürlüğü re’sen hacze karar veremez. Borçlunun mal beyanında bulunması ise haciz talebi için bir şart değildir.
Alacaklı, borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde haciz talebinde bulunmak zorundadır. Ancak bu süre, borçlunun takibe itiraz etmesi durumunda durur. İtirazın iptali veya kaldırılması yönünde açılan dava sonucunda verilen karar kesinleşinceye kadar geçen zaman bir yıllık sürenin hesabında dikkate alınmaz. Eğer alacaklı bir yıl içinde haciz talebinde bulunmazsa, icra dosyası işlemden kaldırılır. Bu durum, icra takibinin tamamen sona erdiği anlamına gelmez. Dosya işlemden kaldırılsa bile, alacak zamanaşımına uğramadığı sürece alacaklı dosyayı yenileyerek yeniden haciz talebinde bulunabilir. Çünkü işlemden kaldırma, takibin düşmesi ya da iptali sonucunu doğurmaz; kesinleşmiş takip hukuken varlığını sürdürür.
Haciz talebi, icra takibinin yapıldığı icra dairesine yazılı dilekçeyle yapılabileceği gibi, icra memuru huzurunda sözlü olarak beyan edilip tutanağa geçirilerek de yapılabilir. Bununla birlikte, alacaklının haciz işleminin başlatılabilmesi için gerekli harç ve masrafları da ödemesi gerekir.
Günümüzde uygulamada, alacaklılar takip kesinleştikten sonra UYAP sistemi üzerinden borçlunun malvarlığına ilişkin çeşitli bilgilere ulaşabilmektedir. Bu sistem aracılığıyla borçlunun adına kayıtlı taşınmazların varlığı ve bunlara ilişkin mevcut haciz şerhleri, trafiğe tescilli motorlu taşıtların varlığı ve üzerindeki diğer haciz kayıtları, borçlunun alacaklı olduğu başka icra dosyaları, sosyal güvenlik kayıtları üzerinden çalışıp çalışmadığı ve çalışıyorsa işyeri bilgileri, ayrıca borçlunun hesap sahibi olduğu bankalar tespit edilebilmektedir. Alacaklı, bu yolla elde ettiği bilgiler doğrultusunda ilgili malvarlıkları üzerine haciz konulmasını talep edebilir.
Mal beyanı nedir? Mal beyanında bulunmama suçu nedir?
Borçlunun mal beyanında bulunması, haciz sürecinde önemli bir aşamadır. Alacaklı haciz talebinde bulunmak için borçlunun mal beyanında bulunmasını beklemek zorunda olmasa da, fiili haciz işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için borçlunun malvarlığına ilişkin beyan vermesi önem taşır. Ancak bu beyan, borçlunun tüm malvarlığını kapsamak zorunda değildir; yalnızca borcun tamamını karşılayacak ölçüdeki mal ve hakların bildirilmesi yeterlidir. Şayet borçlunun hiç malı yoksa, bu durumu da açıkça beyan etmekle yükümlüdür.
İlamsız takipte, ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde mal beyanında bulunmak zorundadır. Eğer borçlu itiraz etmiş ve bu itiraz alacaklı tarafından itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması yoluyla bertaraf edilmişse, borçlu hakkında verilen kararın tebliğinden veya tefhiminden itibaren 3 gün içinde mal beyanı yapılması zorunludur.
Borçlu, yasal süresi içinde mal beyanında bulunmazsa, bu yükümlülüğünü yerine getirmesi amacıyla 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılabilir. Ayrıca, gerçeğe aykırı şekilde mal beyanında bulunan borçlu hakkında Türk İcra ve İflas Hukuku’na göre ceza uygulanır; bu durumda 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası söz konusu olabilir. Öte yandan, borçlu mal beyanında bulunduktan sonra yeni mal edinmişse veya gelirinde artış meydana gelmişse, bu yeni durumu da bildirme yükümlülüğü altındadır. Aksi halde 10 gün disiplin hapsi ile cezalandırılması mümkündür.
Bu düzenlemeler, borçlunun malvarlığı durumunu şeffaf bir şekilde beyan etmesini ve alacaklının alacağını tahsil etme hakkını etkin şekilde kullanmasını sağlamayı amaçlar.
Haciz talebi süreci nasıl işler?
Alacaklının haciz talebinden itibaren icra müdürünün üç gün içinde haciz işlemini gerçekleştirmesi gerekmektedir. Ancak bu sürenin aşılması durumunda haczin geçersiz sayılması gibi bir durum söz konusu değildir. Yani üç günlük süre, haczin hukuki geçerliliğini etkilememektedir.
Bununla birlikte, icra müdürünün görevini yerine getirmemesi veya işlemleri gereksiz yere geciktirmesi durumunda alacaklı, İcra ve İflas Kanunu çerçevesinde şikayet hakkını kullanabilir. Bu şikayet, icra müdürünün işlem veya ihmallerine karşı başvurulabilecek yasal bir yoldur.
Fiili haciz ve kaydi haciz nedir? Fiili haciz ve kaydi haciz farkı
Sisteme Kayıtlı ve Kayıtsız Mallarda Haciz İşlemleri: Kaydi ve Fiili Haciz Arasındaki Farklar
Borçluların sahip olduğu mal varlıkları; taşınmaz, motorlu taşıt, hisse senedi gibi resmi kayıtlara tabi olabileceği gibi, altın, üretim makineleri ya da ticari ürünler gibi herhangi bir sisteme kayıtlı olmayan mallardan da oluşabilir.
Sisteme Kayıtlı Mallarda Haciz
Tapu, araç veya menkul kıymet gibi devlet sistemlerinde kayıtlı mal varlıkları için haciz işlemi yapılırken, ilgili malın bulunduğu fiziki adrese gidilmesine gerek yoktur. Bu tür mallar için icra müdürlüğü, UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) üzerinden doğrudan elektronik olarak haciz koyabilir. Örneğin, bir taşınmaz mülkiyetine haciz işlemi uygulanacaksa, ilgili tapu müdürlüğüne sadece bir haciz müzekkeresi gönderilmesi yeterlidir.
Sisteme Kayıtlı Olmayan Taşınır Mallarda Haciz
Buna karşılık, kayıtsız taşınır mallar söz konusu olduğunda —örneğin jeneratör, altın, ticari ekipman gibi— haciz işlemi için malın bulunduğu adrese fiilen gidilmesi şarttır. Bu süreçte fiili haciz gerçekleştirilir; yani icra memuru, malın bulunduğu yerde haciz tutanağı düzenler ve haczedilen mallara fiziksel olarak el konulur. Bu mallar, borçlunun tasarruf alanından çıkarılarak icra dairesinin kontrolüne geçer.
Kaydi Haciz ve Fiili Haciz Arasındaki Temel Fark
Kaydi haciz işlemi sadece ilgili kayıt sistemine şerh düşülerek gerçekleştirilirken, fiili hacizde doğrudan malın yerinde fiziki işlem yapılması gerekir. Örneğin, bir arsaya haciz konulması yalnızca tapu siciline haciz şerhi işlenmesiyle mümkünken, jeneratör gibi taşınır bir mal için icra memurunun yerinde işlem yapması gerekir.
Haczedilemeyen mallar nelerdir? Haline münasip ev ve meskeniyet iddiası nedir?
İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 82. maddesi, haczedilmesi yasak olan mal ve hakları dokuz ana başlık altında sınırlı şekilde düzenlemiştir. Bu liste sınırlı sayıda olup, yalnızca kanunda açıkça belirtilen mal ve haklar hacizden muaftır. Bu kapsam dışında kalan tüm mal ve alacaklar ise kural olarak hacze konu olabilir.
Haczedilmesi Mümkün Olmayan Bazı Mal ve Haklar
Zorunlu Ev Eşyaları:
Borçlunun ve aynı evde yaşayan aile bireylerinin yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayan eşyalar haczedilemez. Ancak para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taşlar, antika ya da süs eşyaları bu koruma kapsamının dışındadır. Eğer aynı işlevi gören eşyadan birden fazla bulunuyorsa, bunlardan biri haczedilebilir. Örneğin, evde iki televizyon varsa sadece biri hacze konu edilebilir.
Bedensel Zararlara Karşılık Alınan Tazminatlar:
Vücut bütünlüğüne zarar gelmesi nedeniyle mağdura veya ailesine irat ya da toplu ödeme şeklinde verilen tazminatlar haczedilemez. Kanun, bu tür tazminatların alacaklılar tarafından tahsil edilmesini engelleyerek mağdurun haklarını koruma altına alır.
Borçlunun Haline Münasip Evi:
Borçlunun ve ailesinin barınma ihtiyacını karşılayan, sosyal ve ekonomik durumuna uygun olan konut haczedilemez. Ancak bu koruma, lüks içinde yaşayan borçluların mal kaçırma aracı olarak kullanılmamalıdır. Örneğin, borçlu çok yüksek standartlara sahip bir villada yaşıyorsa, bu taşınmaz “haline münasip” sayılmayabilir.
Öğrenci Bursları:
Öğrencilere eğitim amacıyla verilen burslar hacze konu edilemez ve alacaklılar tarafından talep edilemez.
Kısmen Haczedilebilen Gelirler – İİK Madde 83
İİK 83. madde, tamamen değil ancak kısmen haczedilebilecek hak ve gelirleri düzenler. Örneğin, maaş, ücret, emekli aylığı gibi düzenli gelirler hacze konu olabilir; fakat bu gelirlerin tamamı haczedilemez. İcra memuru, borçlunun ve ailesinin geçim ihtiyaçlarını gözeterek bir değerlendirme yapar. Ancak hacze konu edilen gelirin en az dörtte biri haczedilmelidir. Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca, işçi ücretlerinin dörtte birinden fazlasının haczedilmesi yasaktır. Bu düzenleme, borçlunun temel yaşam koşullarının korunmasını amaçlar.
Hatalı Haciz Uygulamasına Karşı Şikayet Hakkı
Eğer icra müdürü, haczedilmesi yasak ya da kısmen haczedilebilecek mal veya gelirlere ilişkin kuralları ihlal ederse, borçlu veya ilgililer bu işlemi 7 gün içinde şikayet yoluyla iptal ettirebilir.
Hacizde Tertip Kuralı Nedir? Çekişmesiz Malların Haczi ve Borçlunun Korunması
İcra takibi sürecinde, borçlunun malvarlığı üzerinde haciz uygulanırken belli bir sıra gözetilir. Bu sıralamaya hacizde tertip kuralı denir. Tertip kuralı, alacak tahsil sürecinde hem alacaklının hakkını korumayı hem de borçlunun gereksiz zarara uğramasını önlemeyi amaçlar.
Hacizde Tertip İlkesi Nedir? Nasıl Uygulanır?
Tertip kuralına göre haciz işlemi sırasında öncelikle çekişmesiz mallar haczedilir. Çekişmesiz mal; borçluya ait olduğu konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmayan, üçüncü şahısların üzerinde hak iddiasında bulunmadığı mallardır. Bu tür mallar, haciz sürecinde önceliklidir. Çekişmesiz mallar arasında da ilk olarak taşınır mallar hacze konu edilir. Bu yaklaşım, alacaklıya hızlı bir şekilde tahsil imkânı sunarken borçlunun daha büyük zararlara uğramasını engellemeye yöneliktir.
Hacizde Tertip Kuralının Amacı
Hacizde tertip düzenlemesinin temel gerekçesi, borçlunun mağduriyetini asgari düzeyde tutmaktır. Örneğin, borçlunun evinin satışı yerine, borcu karşılayacak değerdeki ziynet eşyalarının haczi daha adil bir çözümdür. Çünkü icra sistemi alacaklının alacağını almasını sağlamak için kurulmuştur; ancak bu süreç, borçlunun tüm yaşam düzenini yıkma amacını taşımaz. Bu nedenle, haciz işlemleri sırasında borçlunun da hakları gözetilmeli ve ölçülü davranılmalıdır.
Haczedilen Malların Satışı Nasıl Talep Edilir? Haczin Düşmesi Ne Demektir?
Haciz işlemi tamamlandıktan sonra, haczedilen malların satış sürecine geçilebilmesi için icra dairesi kendiliğinden harekete geçemez. Hacizli taşınır mallar, alacaklar veya taşınmazlar için mutlaka bir yıl içinde satış talebinde bulunulması gerekmektedir. Aksi halde haczin hukuki geçerliliği sona erer.
Satış Talebinde Bulunulmazsa Ne Olur?
İcra takibi sürecinde haczedilen malın satılabilmesi için:
- Satış, haciz tarihinden itibaren bir yıl içinde talep edilmelidir.
- Satış talep edilmişse, satış giderleri 15 gün içinde icra dairesine depo edilmelidir.
- Talep edilmesine rağmen satış sonradan geri alınırsa, satış talebi yeniden süresi içinde yapılmalıdır.
Yukarıda belirtilen şartlardan herhangi biri yerine getirilmediğinde haciz düşer, yani haczin hukuki geçerliliği ortadan kalkar. Bu durum, uygulamada “haczin düşmesi” olarak adlandırılır.
Haczin Düşmesi Ne Anlama Gelir?
Haczin düşmesi, alacaklının hacizle elde ettiği güvenceyi kaybetmesi anlamına gelir. Haczedilen mal artık icra takibi kapsamında satışa konu edilemez. Bu nedenle alacaklının hakkını koruyabilmesi için satış talebini zamanında yapması ve gerekli masrafları süresi içinde yatırması büyük önem taşır.
Haciz hakkında detaylı bilgi almak, danışmanlık talep etmek ve diğer sorularınız için tarafımıza ulaşabilirsiniz.
Diğer makalelerimize de göz atabilirsiniz.
Avukat Sema Tamus Aktaş
Tamus Aktaş Hukuk Bürosu
Mersin Avukat ve Hukuki Danışmanlık